UCUNDAN AZICIK ANTAKYA MEZELERİ:))

Az önce mideye indirdiğimiz harika mezeler....mutlaka yerinde yenmeli...ohhh insanın memleketi gibisi yok yookkk....

nar ekşili roka salatası

közlenmiş soğan salatası(süperdiii)

humus

zerzavat(soğan salatası)

süzme yoğurt

abugannüş(patlıcan salatası)

budaa harika mezelerin üzerine inen buz gibi meyveler....AFİYETLE..SEVGİYLE..

meze çeşitleriyle yemek daveti

Yeni yıla az bir süre kala ağırladığım yakın akrabalarımıza, kurduğum sofra. Eşi İsviçre'li oluncada Türk mutfağının eşsiz mezelerine öncelik verdim. Hemen yayınlayıp yeni yıl sofralarında meze çeşitleri isteyenlere kolaylık sağlamasını istedim. kime niyet, kime kısmet dediğim sofrayı hatırlarsınız çocukları rahatsızlanınca gelememişlerdi bütün hazırlıklarımı daha önceden yapmıştım bu sefer hiç ön hazırlık yapamadım cuma sabahından haberim oldu geleceklerinden ve o gün bütün gün dışarıdaydım akşam eve koştura koştura gelip akşam yemeğini hazırladım yedik içtik derken mutfağa akşam dokuzda girdim çünkü ertesi gün öğlen yemeğine geleceklerdi yani vakit sıfır (benim için öyle oluyor sabah kalktık, ettik derken hemencik öğlen oluyor bir şey yetiştirmek mümkün değil) kolları sıvadım ve giriştim işe, bir tek buzlukta sarmalarım ve Arda'nın doğum gününden kalan pastanın parçalarını kullandım. Hepsini gece ikiye kadar hazırlayıp pişirdim. Üstelik evide temizledim. Takdir edilmesemde kendimle gurur duydum o satten sonra hem temizlik yapıp hem böylesine güzel hazırlanabildiğim için:) Sonrasında bir hafta yemek yapmadım hep geçiştirdim insan kendine çok yüklenince sonrası acı acı çıkıyor:)

köfteli yoğurtlu çorba

Rengi sarıya kaçsın, içinde minik köfteleri olsun, yoğurtlu olsun ama nasıl olsun diye düşünürken nefis ötesi çorbam hazırdı bile..

malzemeler

200 gr kıyma

yarım soğan rendesi

karabiber

tuz

Hepsini karıştırarak iyice yoğurun. 15-20 dk. buzdolabında dinlendirin. nohuttan küçük köfteler yapın unlanmış tepsiye dizin. Kızgın yağda kızartın bir tabağa alın.

1,5 lt suda 1 çay bardağı yıkanmış pirinci pişirin. 

2 ym kaşığı un

500 gr yoğurt

1 tane yumurta sarısı (rengini daha sarı olsun isterseniz iki tane kullanın)

hepsini karıştırın çorbadan kepçeyle sıcak su ekleyerek karıştırmaya devam edin sos ılındığı zaman çorbaya ekleyin karıştırın ve blendırdan geçirin. pirinç tanelerini öğütün.

Çorba kaynadığı zaman köfteleri ekleyin bir taşım daha kaynatın.

2 ym kaşığı tereyağı eritin 1 ym kaşığı nane ekleyin kızdırın çorbanın üzerine dökün. Ocaktan alın tuzunu ekleyip servis yapın.

* köfteleri kızartıp ekliyoruz çorba kaynadıkca şeklini bozmaması için.

** Tuzunu ocakdan aldıktan sonra ekliyoruz  kesilmemesi için.

ana yemek tabağım, aslında ayrı servis yapmaktı niyetim, herkez aynı tabakda olmasını isteyince bu şekilde servis yaptım..

fırında taze baharatlı kuzu

Benim yıllardır yaptığım bir tarif zamanla içine kattığım baharatlar yerine oturdu ve beni hiç mahçup etmeyen nefis bir ana yemek oldu yemekbiraşk çıkartmasıdır..

Misafirler öğlen yemeğine gelince fotoğraf çekmem çok zor oldu bir iki kare çekebildim maalesef fırın kabındaki halini görüntüleyemedim. Oda kuzunun sonuydu özür dileyerek tabağı fotoğrafladım.. Denerseniz beğeneceğinizi düşünüyorum Oğuz'da kuzu sevmediğini ama nefis bir kebab olduğunu söyledi.. Hımmm hiç bir zorluğu olamdan kebab sunmuş oldum sevindirik bir durum:) 

1 kilo kuzu kol 

Kemiğinden ayrılmış ve iri parçalara bölünmüş

4 diş ezilmiş sarımsak

1/2 çay bardağı zeytinyağ

1 ym kaşığı acı biber salçası (bu ölçü eti acı yapmıyor ama mutlaka biber salçasını kullanın kıvam veriyor)

1 ym kaşığı domates salçası

3 dal taze biberiye

3 dal taze kekik

(taze baharatınız yoksa kurusuda olur)

karabiber

kimyon

toz hardal (opsiyonel)

toz kişniş (opsiyonel)

kırmızı toz biber

kuru kekik

tuz

Baharatla sorununuz yoksa bol kullanın lezzette lezzet katıyor. Tüm malzemeyi karıştırarak etlere iyice yedirin. 

Fırın kabına alarak 200C dırında pişirin.

* Akşamdan eti marineledim misafirlerin gelmesine 1 saat kala fırına verdim.

**Fırında pişerken üzerine bir şey kapatmadım.

arpa şehriye pilavı için

domatesli arpa şehriye pilavı gibide pişirebilir benim gibi vakit sorununuz varsa sade yapabilirsiniz..

2 su bardağı arpa şehriyeyi yine domateslide olduğu gibi yağsız şekilde rengi kahveye dönene kadar kavuruyoruz. 2 ym kaşığı tereyağ 1 ym kaşığız zeytinyağ ekleyip yağlar eridiği zaman 3 su bardağı su ve tuzunu ekleyip karıştırıp pişiriyoruz. Üzerine kağıt havlu kapatıp demlenmeye bırakıyoruz..

hünkar beğendi

yine davet yemeklerinin vazgeçilmez yemeklerinden biri çok kez yapmama rağmen görüntüleyemediğim yemeklerdendi iyi yada kötü en sonunda bir resmi var elimde:)

malzemeler

1 kilo patlıcan 

birkaç yerinden delin fırında yada ocakda közleyin.

Doğrama tahtasına alarak yemek kaşığıyla kabukdan ayırın, küçük doğrayıp tabağa alın. Patlıcanlar iyice közlendiği zaman bu işlem çok kolay oluyor kabuk soymaya nazaran..

beğendisi için

2 ym kaşığı tereyağ

3 ym kaşığı un

tereyağı eritin unu ekleyerek kavurun.

1/2 lt süt ekleyin karıştırarak boza kıvamına getirin. 

1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

közlenmiş patlıcanlar 

tuz

karabiber

başamel sosun içine ekleyin karıştırarak pişirin.

hünkar beğendi et sotesi için

500 gr kuşbaşı et (tercihim süt dana oldu yumuşak et olduğu için)

2 tane kuru soğan

2 tane domates

1 ym kaşığı salça

3 ym kaşığı zeytinyağ

karabiber

tuz

Soğanı yemeklik doğrayın zeytinyağında soteleyin. Etleri ekleyip kavurun. Salçayı ekleyin kokusu çıkana kadar kavurun. Domateslerin kabuklarını soyup küçük doğrayın etlere ekleyin suyunu salana kadar pişirin. 2 su bardağı su ekleyin. Tuz, karabiber ekleyerek tatlandırın. Suyunu yarı yarıya çekene kadar orta ateşte pişirin.

balzamic soslu ızgara hellim peynirli ıspanak salatası

Ispanak salatasını yemek davetlerinde  sıkca yaparım kendimce içine bir şeyler eklemeyi severim. Bu sefer taze naneli ve ızgara hellim peynirli hemde porsiyonluk yaptım..

kişi sayısına göre miktarları belirleyebilirsiniz.

Ispanağın yaprak kısımlarını ayırın yıkayıp suyunu süzün servis kaplarına paylaştırın. üzerine taze nane yapraklarını yerleştirin. Bir kaçtane kiraz domatesi ikiye bölüp yerleştirin. Hellimleri ızgara tavada kızartın ıspanakların üzerine yerleştirin.

Servise yakın üzerine zeytinyağ ve balzamic gezdirin. Resimlerde sosu yok zeytinyağını gezdirdim. Balzamico sirkesini herkez kendi zevkine öre kullandı.

Çocuklara ayrı masa hazırladım istedikleri gibi yeme,dökme, saçma özgürlükleri vardı. Hiç müdahale etmedim. Büyüklerin sofrası da bu şekilde daha rahat olmuş oldu..

közlenmiş kırmızı biber, sivribiber mezesi

Patlıcanlarla beraber kırmızı ve yeşil biberde közlemiştim bir şekilde lazım olurlar diye düşünmüştüm. Nasıl değerlendireyim derken kabuklarını soydum çekirdeklerini çıkarıp küçük doğradım suyunu süzdürdüğüm yoğurt bir diş ezilmiş sarımsak bir kaç damla zeytinyağ, tuz hepsini karıştırıp servis tabağına alıp dereotuyla süsledim..

kurutulmuş  domates mezesi

Yazdan kuruttuğum domateslerden yaptım. 5 kilo domates kuruttum bu geçtiğimiz yaz ilk denemem olduğu için çok fazla yapmadım olur ya olmaz! Gelecek yaz Allah nasip ederse baya bi düşünüyorum. Nefis bir lezzet çünkü..

İstediğiniz kadar kuru domateslerin üzerine sıcak su dökün 1 saate yakın bekletin şişsinler. Suyunu süzün (aslında o suyuda değerlendirmek lazım kıpkırmızı su akıyor) Biberiye, kekik, zeytinyağ ekleyerek karıştırın. Servis tabağına alın bir süre dinlenip marine olsun..

babagannuş

Babagannuşu hep yapmak isterdim içindeki tahin ve limondan dolayı elim gitmez ertelerdim bu sefer niyetlendim ve yaptım hiç de rahatsız edici bir tadı yok değişik ve güzel bir meze oldu..

malzemeler

4 tane iri patlıcan

3 diş sarımsak

1 çay bardağı tahin

250 gr yoğurt

1 ym kaşığı zeytiyağ

yarım limonun suyu

tuz

Patlıcanları közleyin ikiye bölün yemek kaşığıyla içini çıkarın rondoya koyun diğer malzemeleride ekleyip rondoda çekin. Servis tabağına alın üzerine zeytinyağ gezdirin.

humus

Sucuklu düşündüm ama yetiştiremedim. İsterseniz doğradığınız sucukları zeytinyağında soteleyip üzerine dökebilirsiniz..

malzemeler

2 su bardağı haşlanmış nohut

1,5 çay bardağı tahin

4 diş sarımsak

1 çay bardağı zeytinyağ

1 tane limonun suyu

karabiber

tuz 

1 çay kaşığı kimyon

Tüm malzemeyi rondaya alıp öğütün. Kıvamı oldukca koyu olacaktır kıvam alması için süt ekleyip karıştırın. (nasıl kıvamı olması gerekir denirse, ekmeğin üzerine çok rahat sürülebilmesi gerekli) 

Servis tabağına alıp üzerine kimyon, kuru nane, karabiber, kırmızı toz biber serpin. Zeytinyağ kızdırıp üzerine dökün.

etsiz, bayat ekmekli çiğ köfte

tarifini sevgili Yeşim abladan aldım  (yetur) tabakda hiç kalmadı desem abartmamış olurum lezzetini. Ne alaka denebilir belki ama bana göre, kullanılan domates çok lezzet vermişti. Yapın, yiyin görün diyorum sadece:) Bayat ekmek olarak daha önceden kurutup rondoda çektiğim ekmekleri kullandım tabi köfte baharatım yoktu sıraladığı baharatları baya bi fazla kullandım nefis oldu nefis:)

malzemeler

1 su bardağı ince köftelik bulgur

2 dilim kabuklarıyla beraber bayat ekmek

1 tane kuru soğan

1 tane domates

3 diş sarımsak 

1 çay bardağı ceviziçi

1 ym kaşığı acı biber salçası

1 ym kaşığı domates salçası

1 çay kaşığı köri

1 tatlı kaşığı çiğ köfte baharatı

2 ym kaşığı zeytinyağ

tuz

en son kullanmak için ince kıyım maydonoz

hazırlanışı

Maydonoz, yağ ve bulgur hariç tüm malzemeyi rondoya alın çalıştırın macun gibi olunca sıcak suda  beklettiğiniz ve suyunu süzdüğünüz ince bulguru, zeytinyağı, maydonozu ekleyip rondoyu yine çalıştırın özleştiği zaman rondonun içinden alarak elinizle sıkıp servis tabağına dizin. Yanında istediğiniz garnitürle servis yapın bol çeşit olduğu için başka bir şeye gerek duymadım.

çiğ köfte baharatı

1 ym kaşığı yenibahar

1 ym kaşığı karabiber

2 ym kaşığı acı toz kırmızı biber

2 ym kaşığı kimyon

2 ym kaşığı köri

1 ym kaşığı toz kişniş

1 tatlı kaşığı zerdeçal

1 tatlı kaşığı kekik

1 tatlı kaşığı kuru nane

 Çiğ köfte baharatınız yoksa yine sevgili Yeşim ablanın verdiği baharatları karıştırarak yapabilirsiniz.. 1 ym kaşığı ölçü vermiş bu karışımdan. Ben karışım olarak yapmadım direk bu baharatları bol şekilde kullandım..

gavurdağı salatası

İstediğiniz gibi miktarlarda oynayabilirsiniz..

malzemeler

5 tane domates

2 tane kurusoğan

1 tane salatalık

2 tane sivri biber

1 su bardağı iri çekilmiş ceviz

yarım tutam taze nane

bir demet maydonoz

nar ekşisi

zeytinyağ

tuz

Kuru soğanları piyazlık doğrayın. Tuzla ovup yumuşatın. Domatesleri ve salatalığı minik doğrayın. Biberlerin çekirdeklerini çıkarıp ince kıyın. Maydonozu ve taze naneyide ince kıyıp cevizi, nar ekşisini (ekşiliği kendi damak tadınıza göre siz belirleyin) zeytinyağı ve tuzu ekleyip karıştırın servis tabağına alın. 

İsteğe bağlı kuru nane, pulbiber, kekik ekleyebilirsiniz.

Tatlı olarak daha öncelerden yediğim ama sayfamda olmayan bir talıyı tercih ettim haşhaşlı revani. Tarifini Oktay ustadan aldım, hani o alışkın olduğumuz şerbetli revani gibi değilde ıslak kek havasındaydı. Bu şekilde de yapabilir yada şerbetini çoğaltabilirsiniz.. Ben bir daha ki sefere şerbet ölçüsünü 4 su bardağı olarak değiştireceğim yada bizzat Denizli'li arkadaşımda yediğim tarife ulaşacağım:)

haşhaşlı revani

malzemeler

3 tane yumurta

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağı süt

1 su bardağı sıvıyağ

1 su bardağı haşhaş tohumu

1 su bardağı irmik 

1,5 su bardağı un

1 pk kabartma tozu

1 pk vanilya

şerbeti için 

1,5 su bardağı su

1,5 su bardağı şeker

bir kaç damla limon suyu

(ben bu ölçüleri 2,5 su bardağı olarak kullandım bana göre bu ölçü bile  yetmedi tatlının her yeri ıslanmadı belirttiğim gibi 4 su bardağının yeterli olacağını düşünüyorum )

Şerbet malzemelerini karıştırıp 20 dk kaynatın limon suyunu ekleyip 5 dk. daha kaynatın. Soğumaya bırakın.

hazırlanışı

Yumurta ve şekeri çırpın diğer malzemeleride ekleyip karıştırın. Yağlanmış dikdörten borcama döküp 180C fırında pişirin. Fırından çıkarıp 4-5 dk sonra soğuyan şerbeti üzerine dökün. Tatlı soğuduğu zaman tarifine göre hazırlanmış kremşantiyi üzerine yayın dilimleyerek servis yapın.

cupta frambuaz soslu tiramisu

Bu bardakda frambuaz soslu tiramisuları iyiki yapmışım beyler haşhaşlı revaniyi beğendiler ama İsviçre'li misafirimizin damak tadına uymadı. Ve beni kurtardı bu cuplar..

Bardakların orta kısmında iri parçalarda nescafeli sütle ıslatılmış kekler var aslında, krema yanlarından da sızıntı yapınca sade krema varmış gibi gözüküyor. Pandispanyasını daha önceden yaptığım pastanın parçaları ya bu şekildeki kek ve pastalarınızı değerlendirip yapabilirsiniz yada 1 paket kakaolu pasta taban alıp yapabilirsiniz..

kreması için

1 lt süt 

8 ym kaşığı un

7 ym kaşığı şeker

1 pk vanilya

300 gr labne peyniri

ayrıca

250 gr frambuaz

1 su bardağı şeker

Labne hariç tüm malzemeleri karıştırıp muhallebi gibi karıştırarak pişirin. Ocaktan alın labneyi ekleyip mikserle 2-3 dk çırpın.

Pandispanyaları parçalara ayırın büyük kasaye sütlü nescafe yapın. Kek parçalarını süte batırın. Bardakların yarısına gelene kadar kremayı paylaştırın. üzerine ıslatılmış kekleri koyun onun üzerine kalan kremayı paylaştırın.

Frambuazları şekerle beraber pişirin. Koyulaştığı zaman ocakdan alın. Bardakların üzerine pay edin. soğuk olarak servis yapın.

Sevgili blog arkadaşlarım pasta köşesi ve akdeniz kızı beni mimlemişler.. Gönül bağlarından geçebilmem tabiki çok çok güzel.. Kendilerine kalpten teşekkür ediyorum..

RAKI MEZELERİ - ARNAVUT CİĞERİ TARİFİ - NASIL YAPILIR - YAPILIŞI

RAKI MEZELERİ - ARNAVUT CİĞERİ TARİFİ - NASIL YAPILIR - YAPILIŞI

Bugün sizlere Arnavut ciğeri tarfi vermek istiyorum.  İyi bir arnavut ciğeri yapmak için dikkat edilmesi gereken birkaç tane püf noktası var.  Onları da tarifin içinde bulacaksınız.

Malzemeler:

1 koyun karaciğeri

3 yemek kaşığı un

1,5 bardak zeytinyağı

1 çay kaşığı kırmızı biber

1 demet taze soğan

1 demet maydanoz

tuz

Yapılışı:

Koyun ciğerini alırken üzerindeki zarı temizletin.

Fındık büyüklüğünde kuşbaşı kuşbaşı doğrayın.

Ciğerleri una bulayın, bir saat serin bir yerde bekletin (Unutmayın ki iyi bir arnavur ciğeri kızartmanın püf noktası bekletmektir)

Tavada bolca yağı kızdırın.

Unlanmış ciğerlerden bir kısmını içine atın, sertleşinceye kadar bir süre bekleyin ve asla hemen karıştırmayın.

Ciğerler sertleşince kevgir ile ters yüz edin, ama fazla bekletmeyin ve ciğerleri kurutmadan tavadan çıkarın.

Tavadan aldığınız ciğerleri yayvan bir tencereye koyun, tuzunu biberini ektikten sonra tencerenin kapağını kapatın (tencere sıcak olmalıdır)

Taze soğan ve maydanozu ince ince kıyın.

Ciğerleri ılık olarak kıyılmış soğan ve maydanoz ile servis edin.

Mantarlı Ispanak Mezesi

Ispanakları doğrayıp yıkayın ve Fazla sularını sıkıp, süzgece koyun. İncecik doğranmış soğanı sıvı yağda pembeleşene dek kavurun. Yıkanıp doğranmış mantarları ilave edip 2-3 dakika kavurun. Ispanakları ekleyip kavurduktan sonra Tuzu, karabiberi koyup1–2 dakika daha çevirin. Ocaktan alıp ilk sıcaklığı geçince içine çırpılmış süzme yoğurdu (isterseniz sarımsak rendesi de koyabilirsiniz) katıp karıştırın. Üzerine pul biber serpip ılık veya soğuk olarak servis yapın.

ŞARAP MEZELERİ – DENİZ ÜRÜNLERİ ATIŞTIRMALIK TARİFLERİ – KARİDES KOKTEYL TARİFİ – NASIL YAPILIR – YAPILIŞI

ŞARAP MEZELERİ – DENİZ ÜRÜNLERİ ATIŞTIRMALIK TARİFLERİ – KARİDES KOKTEYL TARİFİ – NASIL YAPILIR – YAPILIŞI

Bugün de lezzetli bir atıştırmalık tarifimiz var. Karides Kokteyl, adı sizi yanıltmasın, yapılışı son derece kolaydır ve sağlıklı bir atıştırmalıktır.  Yanında ne içilir?  Onu da yazımın sonunda bulabilirsiniz.

Malzemeler:

8-10 adet haşlanmış karides (marketlerde dondurulmuş olarak bulabilirsiniz)

2 çorba kaşığı mayonaz

2 çorba kaşığı ketçap

Evde var ise 1 çorba kaşığı konyak (hazırda yoksa koymasanız da olur)

Tuz – karabiber

Limon dilimleri

Servis ederken:

Zeytinyağı

Sarımsak

Esmer ekmek dilimleri

Yapılışı:

Mayonez ve ketçapı bir kapta iyize karıştırın.

Var ise, konyağı ekleyin.  Tuz ve karabiber de serpip tekrar karıştırın.

Haşlanmış karidesleri küçük küçük kesin ve bu sosun içine ekleyip karıştırın ve limon dilimleri ile süsleyin.

Yanında, üzerine sarımsaklı zeytinyağı gezdirilmiş kızarmış esmer ekmek ile servis edin.

Peki, Karides Kokteylin yanında ne içilir?  Karides kokteyl ile beyaz şarap çok güzel gider, özellikle Riesling üzümlerinden yapılan dömisek beyaz şarap tavsiye edilir.

Yerli şaraplardan Doluca tarafından üretiliyor.   Merak edenler için Doluca Şarapları’ nın web sitesinde bilgi var:

http://www.doluca.com/saraplar/doluca-saraplari-detay/51/riesling-2011

KOLAY YILBAŞI MEZELERİ

Bu salatada kesinlikle lahana oldugunu anlayamacaksınız.

Ekmek üstü de yiyebiliceginiz avokado ezmesi.

Antalyanın meşhur tahinli piyazı.

Pembe salatada diyorlar pancar turşulu salataya.

Leziz bir havuç salatası.

Bol sarmısak çok yakışıyor kırmızı biber salatasına.

Oglumun ve eşimin en sevdigi fırında sogan salatası.

Kuru domates salatasına hayır diyemeyeceksiniz.

Sosu ile birleşince ve bir günde buzdolabında bekleyince tadı daha da güzel olan bir patlıcan salatası.

zeytin salatası

daha fazla meze ve salata tarifleri için tık tık.

YOĞURTLU PATLICAN MEZESİ

 

Bu mezeyi hemen herkes bilir ama her tarifte olduğu gibi herkes kendince küçük nüanslar yaratır. Örneğin ceviz ekler içine ve bambaşka bir lezzet dokunuşu olur bu. Ulus'çuğumun kulakları çınlasın, bayılır közlenmiş patlıcanın bu haline. Biz salatasını da çok severiz. Hatta tarifini Temmuz 2010'da vermiştim burada. Değişik dokunuşlarınız varsa yazın bana.. Afiyet olsun..

 

                                                                        Malzemeler:

************

*1 adet közlenmiş bostan patlıcanı (topan patlıcan)

*Arzu ettiğiniz yoğunlukta sarmısaklı yoğurt (kese yoğurduyla karıştırarak kullanabilirsiniz)  

*İri dövülmüş ceviz

*Tuz 

Üzerini süslemek için:

-------------------------

*Maydanoz, kırmızı pul biber, zeytinyağı, zeytin

Yapılışı:

***********

*Patlıcanı közleyin. (Fırında/ kömür ateşinde veya ocak üstünde közlemenin yanında artık yeni bir alternatifimiz var: Bütün züccaciyecilerde, Japon pazarlarında ve semt pazarlarında bulabileceğiniz 'közmatik' denen bir alet çıktı. Edinmediyseniz tavsiye ederim, çok pratik ve temiz bir çözüm.) 

*Közlediğiniz ve kabuğunu soyduğunuz patlıcanı bıçakla küçük küçük dilimleyin, ezmeyin. 

*Sarmısaklı yoğurdu, tuzu ve dövülmüş cevizi ekleyin, karıştırın. 

*Kayık tabağa alın ve üzerini maydanoz, pul biber ve zeytinyağıyla hatta isterseniz zeytin taneleriyle süsleyip servis edin.

Yanni Baba'nın, leziz mezelerin, bastonla denize giren yaşlıların tasarım kasabası: Lesvos! (Midlilli)

Tatilin son günü olmasının hüznü ve annemin doğum günü olmasının coşkusu bir arada varıyoruz Midilli'ye.

Hangi adaya ayak basarsak basalım, ilk önce denizin yolunu tutma adetimizi bozmuyoruz. Bir taksiye yanaşıyoruz, "Güzel bir plaja götürür müsünüz bizi?" diye soruyoruz. Taksici el kol hareketleriyle, çok yakında yürüme mesafesinde bir tane plaj olduğunu anlatıyor bize.


Şaşkınız.


Bizim bildiğimiz taksiciler, alır en uzaktakine götürür, bir güzel kazık atar. 

Limandan yürümeye başlıyoruz, Özgürlük Anıtı'nı geçtikten sonra, taksiciden sonraki ikinci şoku yaşıyoruz: Bastonla denize giren yaşlı teyze ve amcalar var!


Bastondan destek almadan yürüyemiyorlar; ama yine de sabah uyanmış mayolarını giymiş denize gelmişler! Böyle güzel bir şey ben daha önce hiçbir yerde görmedim. İmreniyorum. Ben de yaşlandığımda böyle olmak istiyorum, diye düşünüyorum. 


Herşeyden elini eteğini çeken klasik yaşlıları pek sevmem. Çatlak babaanneler, dedeler favorimdir. Sokakta elele tutuşmuş, fötr şapkalı yaşlı adamlar ve inci kolyelerini küpelerini takmış pırıl pırıl giyinmiş yaşlı kadınlar gördüğümde; metroda espadrilli bronz tenli dedeler gördüğümde içim erir. Avrupa benim için sosyal hayatın içinde yaşlı insanlar görmektir, şık sokak cafelerinden ziyade... 


Babannesinden surf yapmayı öğrenen, playstationda level atlamadan yemek vermeyen dedelere sahip çocukları da kıskanırım. Net.


Ama bastonla denize giren yaşlıları ilk defa görüyorum. 

Girdiğimiz plaj gıcır gıcır, tertemiz. Tam 3 euro, öğrenci 1 euro!


Büyük bir keyifle güneşlenmeye başlıyorum, sonra berrak denizin cazibesine kapılıp, deniz gözlüğümü kapıp iskeleye gidiyorum. Su buz!! O yaşlı kadın ve adamlardan cesaret alıyorum, "Ayıp Sezen! Hadi, bak onlar şıpır şıpır yüzüyor, sen nasıl giremezsin?!" diyerek.

Biz çok erkenciyiz, cankurtaran bile bizden sonra geliyor. Elinde bir süpürge, kendi kabininin yerlerini süpürüyor, sonra tozlarını alıyor. 


Soyunma kabinleri desen, bizde elli euroya yakın para verip girdiğimiz plajların kabinlerinden temiz. 

Yunanistan krizde, temizliğe ayıracak bütçesi yok, sabah akşam sokakları süpüren insanlar, yıkayan makineler yok. Ama nasıl temiz! İnsanların bilincine hayran kalıyoruz.

Öğlene kadar denizde keyif çattıktan sonra, marinada yürüyerek, gezeceğimiz turistik yerlere karar veriyoruz. Meryem Ana Kilisesi'ne şüphesiz gideceğiz. Bizim ailede Ege'deki Meryem Ana Kilisesi çok anlamlıdır. Annem anneannemin orada dilediği dileği ile doğmuş, annem bana hamile kalamıyorken beni orada dilemiş, ben  hukuk fakültesini kazanmayı orada dilemişim... Hepimizin yeni dilekleri var, ama en çok annemin yeni yaş dilekleri var. Doğum gününde dilek dilemek için daha güzel bir adres olamaz. 

Meryem Ana kilisesinden sonra, lokal mağazaları geziyoruz. Annem bir şeyler alırken, babam devreye giriyor. "Sizin misafiriniz gelse, onları yemeğe nereye götürürsünüz?" diye soruyor mağaza sahiplerine. "Kaldırimi" diye telaffuz edilen bir yer tarif ediyorlar bize.


Gidip bir kahve içip ortamı yoklayalım, tarihi gezimize devam ederiz, seversek öğle yemeğini orada yeriz, diyoruz.

Gezdiğimiz Yunan Adaları'nda leziz yemekler ve deniz ürünleri yedik. Kardeşim bir önceki gece hepimizin dilinin ucundaki şeyi kelimelere döktü: "Bu gezide bir meze sofrası eksik kaldı. Ben Yunan Adaları planı yaparken, hep muhteşem mezelerle donatılmış masalar hayal ediyordum, hiç öyle bir yere denk gelemedik." diye. Hemfikiriz;  son durağımızda mutlaka leziz mezeler yemeliyiz! 

Sora sora buluyoruz Kaldırimi'yi... Sokak arasında masalar atılmış, sağ taraf restoran, sol taraf kahve. Tabii ki bir frappe söylüyorum. Starbucks'ın ice latte'sine on basan frappe'ler Yunanistan'da her kahvede ve çok leziz. 

Biz sohbet ederken, mekanın gediklisi olduğu her halinden belli bir adam, bizimle akıcı bir şekilde Türkçe konuşmaya başlıyor. Yıllarca Türkiye'de yaşamış ve çalışmış olduğunu anlatıyor. Sohbet gittikçe koyulaşıyor. Şimdi burada bir kuruyemiş dükkanı olduğunu ve karısının da Midilli'de maliye müdürü olduğunu anlatıyor. Ortaklıklar, kesişmeler derken, bizim sohbetimize katılıyor: Yanni Baba!


"Tabii ki yemeği burada yemelisiniz! Parmaklarınızı yersiniz. Sakın ola başka yere gitmeyin" diyor. Bizi, babaları öldükten sonra, mekanın işletmesini devralan anne, kız ve oğulla tanıştırıyor. Anne mutfakta, oğlan kahve olan bölümde, kız serviste! 

Turistik gezimizi yapıp, gelene kadarki süre için, oturduğumuz masaya "rezerve" konuluyor. Yoksa yer bulamazmışız. 


Kahvelerimizi içtikten sonra, geç bir öğle yemeğine kadar Midilli sokaklarında geziyoruz. Sokaklar tasarım bir kasaba gibi. Renkler muhteşem, modern ve klasik tezatı harika.

Sonra Yanni Baba ile Kaldirimi'de buluşuyoruz tekrardan.


Lezzet şovu başlıyor! 

Börülce salatası, kabak çiçeği dolması gibi bilindik lezzetlerin dışında, tavada Midilli peyniri ve ızgara kabak çiçeği dolması gibi daha önce hiç tatmadığımız şeyler geliyor soframıza.


Annem ile kardeşim Ouzo içelim derken, ben kahve içerken buzlukta gözüme kestirdiğim şeyin ne olduğunu soruyorum. "Retina" cevabını alıyorum. Reçineli taze şarap! "Tatmadıysanız mutlaka tatmalısınız." diyor kız ve sonra babamla benim mideye indirdiğimiz retina şişelerine yetişemez oluyor. Beyaz şarap gibi, ama değişik bir aroması var. Mezelerle de muhteşem gidiyor. 

Saatlerce yiyoruz. Uzun zamandır yemediğim kadar çok, uzun zamandır keyif almadığım kadar keyif alarak yiyorum. Hepimiz zevkten dört köşeyiz. 


Hesapta Yanni Baba'nın torpili mutlaka vardır, ama yine de şaka gibi bir hesap geliyor. Dört kişi, şişelerce retina ve ouzo dahil 60 euro ödüyoruz. 




Sonra İstanbul'a döndüğüm gün, House Cafe'de vasat bir salata ve iki biraya 80TL verdiğimde, evde yemek yapmaya başlamaya karar veriyorum zaten. 

Hesabı ödüyoruz, ayaklanacağız 90lı yaşlarda bir dede geliyor. Büyük bir coşkuyla karşılanıyor. İstisnasız her gün öğleden sonra gelirmiş buraya, bir şişe rakısını içermiş. "Benim kalbim çok temiz, çünkü onu her gün rakıyla yıkıyorum" sözü geliyor aklıma. Kim söylemiştim hatırlamaya çalışırken, dede, bizim İstanbul'dan geldiğimizi öğreniyor. Yunanca "Dünyanın en harika şehri" diyor, sarılıp öpüyor hepimizi tek tek. 


Yanni Baba, bizi İstanbul ve Adana'da ziyaret etmeye söz veriyor, biz de tekrardan Midilli'ye gelmeye... Sonra onun kuruyemiş dükkanına gidiyoruz.

Ben sanıyorum ki, minik kendi halinde bir dükkan olacak. Tarihi eser niteliğinde, içi inanılmaz şık döşenmiş bir dükkan karşılıyor bizi. Yanni Baba'nın oğlu ile tanışıyoruz, babam çocuğa "Galatasaray"ı öğretirken, biz Ouzo, Retina ve Mastika Likoru alıyoruz.

Elimiz kolumuz poşetlerle dolu, tam çakırkeyif halde gemimize geri dönerken, annem bunu hayatındaki en güzel doğum günü ilan ediyor.


Güvertedeki havuz başına çıkıyoruz hemen güneşin son saatlerini değerlendirmek için, saçımızda deniz tuzu, tenimizde güneş, dilimizde Midilli ve Yanni Baba...